Yenileme Pazarındaki Yükselen İvme, Sektörde Azalan İş Hacmini Artırabilir
Yenileme Pazarındaki Yükselen İvme, Sektörde Azalan İş Hacmini Artırabilir

Covid-19 pandemisi nedeniyle sektörde yaşanan daralmanın sürdüğünü belirten Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği (PÜKAB) Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Yılmaz, “Ancak bazı pozitif beklentiler de var. Yenileme pazarındaki yükselen ivme, sektörümüzde de azalan iş hacminin artması, ticaretin devamlılığı açısından çok faydalı olacak” dedi.

Pencere, kapı, aksesuar üreticileri ve ilgili diğer iş kollarını birlik ve kalite çatısı altında buluşturmak amacıyla 2002 yılında kurulan Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği (PÜKAB), sektörün içinde bulunduğu zorlu dönemi aşabilmesi için faaliyetlerini sürdürüyor. Günümüzün gittikçe zorlaşan şartları altında sektörün sesinin bireyler olarak değil, “kalite” çatısı altında birleşmiş bir birlik olarak güçlü ve etkili olabileceğine inandıklarını vurgulayan PÜKAB Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Yılmaz, “Derneğimiz, pencere sektöründe kalite bilincinin benimsenmesini ve sektörün geliştiği ölçüde güçlenmesini hedefleyerek, çalışmalarına devam ediyor” diye konuştu. Kerem Yılmaz ile PÜKAB’ın faaliyetlerini ve sektördeki gelişmeleri konuştuk.

KALİTE ÇATISI ALTINDA BİRLEŞTİK”

PÜKAB ne zaman kuruldu? Derneğin kuruluşundan bu yana geçirdiği süreçle ilgili kısaca bilgi verir misiniz?

Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği (PÜKAB), 2002 yılında İstanbul’da pencere, kapı, aksesuar üreticileri ve ilgili diğer iş kollarını birlik ve kalite çatısı altında buluşturmak amacıyla kuruldu. Derneğimiz, pencere sektöründe kalite bilincinin benimsenmesini ve sektörün geliştiği ölçüde güçlenmesini hedefleyerek, çalışmalarına devam ediyor. Pencere, kapı, aksesuar üreticilerinin küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak, kamu nezdinde temsil edilmesini ve yaptığımız kaliteye yönelik çalışmalarla tüketiciyi bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Günümüzün gittikçe zorlaşan şartları altında sektörün sesinin bireyler olarak değil, “kalite” çatısı altında birleşmiş bir birlik olarak güçlü ve etkili olabileceğine inanıyoruz.

Derneğin üye profili nasıl?

Profil, pencere, kapı, donanım / aksesuar, yardımcı malzemeler, pencere ve cam makineleri, pencere camı, ilgili kimyevi maddeler ve diğer ilgili malzemelerden oluşan iştigal konusu ile ilgili bulunan pencere ve kapı sektörü üreticileri ve satıcıları ile sektörle doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olan ve bu sektöre maddi manevi katkılar sağlayan tüzel veya gerçek kişilerden oluşan bir üye yapımız var. Böylece sektörümüzün tüm iş kolları bir sivil toplum kuruluşunda temsil edilebiliyor.

Dernek olarak kurulduğunuz günden bu yana ne gibi çalışmalar yaptınız?

Derneğimiz; Pencere, Kapı ve Cam Fuarı’nın kuruluş aşamasında TÜYAP ile birlikte çalışarak, bu fuarı sektöre kazandırdı. 2020 yılında 21’incisi yapılan fuarın ana destekçilerinden biri olmayı sürdürüyoruz. Dernek üyeleri ve kendi alanında bilgi, tecrübe ve yüksek yetkinlikteki sektör temsilcilerinden oluşan PÜKAB Teknik İşler Çalışma Grubu ile inşaat malzemeleri teknik şartnameleri, meslek standartları ve yetkinlikleri gibi konularda sektörümüze özel çalışmalar gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıllarda imzalanan bir protokolle Pendik Hezarfen Teknik Meslek Lisesi ile sektör firmaları arasında çeşitli işbirliği ve destek çalışmaları devam ediyor.

Uzun yıllardan bu yana düzenli olarak gerçekleştirilen aylık üye ve sektörün değerli temsilcilerini buluşturduğumuz toplantılarımızda, üyelerimizin çok farklı konularda bilgilendirildiği konukları ağırlıyoruz. Ekonomi, teşvikler, satış ve pazarlama alanlarındaki gelişmeler gibi birçok farklı içerikte bilgilerin paylaşıldığı bu buluşmalar, koşullar oluştuğunda devam edecek. Bunların yanında üyelerimizin bilgi ve deneyimlerinin artırılması için teknik eğitimler de belli zamanlarda düzenleniyor.

BİZİ ZORLU BİR SÜREÇ BEKLİYOR”

Türkiye’de sektörünüzün bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Covid-19 pandemisi tüm ekonomileri ve sektörleri etkiledi. İnşaat her zaman lokomotif olduğu için kapı ve pencere sektörü de inşaattaki daralmanın etkilerini derin bir şekilde yaşıyor. 2020 yılının zorlu bir şekilde devam edeceği aşikâr. Bu konuyu açmam gerekirse; TÜİK verilerine göre, inşaat sektörü ile ekonominin genelinde yaşanan büyüme arasındaki pozitif ilişki önce zayıfladı, ardından önemli bir kopma meydana geldi. 2018 yılında ekonomi yüzde 2,8 büyürken, inşaat sektörü yüzde 2,1 küçüldü. 2019 yılında ise ekonomi yüzde 0,9 büyürken, inşaat sektörü yüzde 8,6 daraldı. 2020 yılının ilk çeyrek döneminde de ekonomi yüzde 4,5 büyüdü ancak inşaat sektörü yüzde 1,5 küçüldü. Sektör ile ekonomideki büyüme arasındaki ayrışma kuvvetleniyor. İnşaat sektörü 2019 yılının son çeyreğinde de yüzde 3,8 daraldı ve böylece inşaat sektöründe çeyrek dönemlerde yaşanan daralma 6’ncı çeyreğe ulaştı. Ekonominin genelindeki büyümeye rağmen inşaat sektöründe küçülme yıl boyunca devam etti ve sektör 2019 yılında yüzde 8,6 daraldı.

Bu göstergeden yola çıkarak bu sene Türkiye’de sektörümüz açısından işlerin pek de iyi gitmeyeceğini düşünüyoruz. Projeler başlayamıyor, müteahhitler finansman yaratamıyor, başladıkları inşaatları da bitiremiyorlar. Bunun gibi negatif durumlar mevcut. Ekonomik kriz ile birlikte aynı zamanda finansal bir kriz de var diyebiliriz. Kurumlar ve bireyler finansmana ulaşamıyorlar. Finansmana ulaşamadıklarında işler kesiliyor. Türkiye’de öz sermaye yapısı kuvvetli firma sayımız maalesef yeterli değil. Dolayısıyla bankalar finansman yaratmazsa, pandemi sonrası daha da zorlu süreçlerin bizi beklediğini düşünüyoruz.

2020 yılında içinde bulunduğumuz küresel durum sektörü nasıl etkiledi?

Covid-19 salgınının yarattığı koşullar içinde dünya ekonomisinde 2020 yılında önemli bir küçülme bekleniyor. Çeşitli kurumlar sık güncelledikleri tahminleri ile 2020 ve 2021 yılına ilişkin dünya ekonomisi küçülme öngörülerinde bulunuyorlar. Euro Bölgesi inşaat harcamaları 2020 yılı mart ayında sert şekilde yüzde 15,4 daraldı. Konut inşaat harcamaları yüzde 15,2 küçülürken, konut dışı inşaat harcamaları yüzde 17,2 geriledi. Covid-19 salgınının inşaat sektörü ve harcamaları üzerindeki olumsuz etkileri mart ayında sert şekilde ortaya çıktı. Bu durumun yılın diğer aylarında da benzer şekilde devam edeceğini öngörüyoruz.

Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Yukarıda saydığımız olumsuzlukların yanı sıra bazı pozitif beklentiler de var. Örneğin; kentsel dönüşüm ile evini yenileyemeyen konut sahipleri bir renovasyon planı yapacaklar. Bu renovasyon da dolayısıyla pencere pazarına yansıyacak. Yenileme pazarındaki yükselen ivme bizim sektörümüzde de azalan iş hacminin artması, ticaretin devamlılığı açısından çok faydalı olacak. Yenileme enerji verimliliğine uygun standartlarda yapılırsa, cari açığın önemli nedenlerinden biri olan enerji harcamalarında da azalma olacak.

İNŞAAT MALZEMELERİNDE KDV İNDİRİMİ, SEKTÖRÜN CANLANMASINI SAĞLAR”

Sektörün sorunları neler? Bu sorunların çözümü konusundaki önerileriniz neler?

Sektörümüzün yaşadığı birçok sorun, genel olarak her sektörde ortak yaşanan sorunlar. Diğer sektörlerde olduğu gibi biz de firmalarımızda çalıştıracak yetkinlikte yetişmiş ara personel bulmakta güçlük çekiyoruz. Bunun için meslek liselerinin özendirilmesi, teknik eleman olarak çalışmanın tekrar değerli hale getirilmesi, sanayicilerle eğitim kurumlarının ortak projeler geliştirmesinin teşvik edilmesi, sektörlerin ihtiyaç duyduğu içerikte eğitim müfredatlarının geliştirilmesi gibi konularda çalışılmasını bekliyoruz. İnşaat malzemeleri alanında, diğer sektörlerde zaman zaman uygulanan sürekli veya dönemsel KDV indirimi uygulamaları hem sanayicilerimizin, hem bayilerimizin rahatlamasını, sektörün canlanmasını sağlayacak. Alacak Sigortası çalışmalarının bir an önce sonuçlandırılması, bizimle birlikte birçok sektörde yaşanan tahsilat sorununun çözümünde yardımcı olacak. Sektörümüzde de haksız rekabet uygulamaları maalesef görülüyor. Piyasa gözetim, denetim çalışmalarının çözülmesini bekliyoruz.

Hepimizin bildiği gibi ülkemizde yaklaşık 7 milyon binanın depreme dayanıklı hale getirilmesi lazım. Yıkılıp yapılması gerekenlerin yanında, güçlendirilmesi gereken binalarımız da söz konusu. Bu çalışmaların yeniden gündeme getirilmesi, çeşitli teşvik ve destek paketlerinin çalışılması, yenilenme sürecinde akıllı bina sistemleri, enerji verimliliği gibi konuların mutlaka dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanında, mevcut koşullarda tüm dünyada e-ticaret, sanal fuarlar gibi uygulamaların iş hayatına hızla entegre olması gerekliliği de ortada. Bu nedenle; dijitalleşme, bilgilerin bütünleşik platformlarda biriktirilmesi ve paylaşılması gibi çalışmaların da gerek kamu, gerek STK’lar tarafından gündeme getirilip, ortak çözümler bulmasında yarar görüyoruz. Tüm bu konularda PÜKAB olarak üzerimize düşen çalışma ve görevleri memnuniyetle yerine getireceğiz.

Önümüzdeki dönemde ne gibi faaliyetleriniz olacak?

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, sektörümüzün kaliteli, ihtiyaç duyulan yetkinliklerle donatılmış eleman ihtiyacını karşılamak, firmalarımızla okul arasında birçok farklı birlikte çalışma konularını çalışmak üzere Teknik Meslek Liseleri ve üniversitelerin ilgili bölümleriyle ilişkilerimizi sürdüreceğiz. FSM Vakıf Üniversitesi içinde yer alan, geçtiğimiz yıllarda işbirliği protokolü imzaladığımız ALUTEAM ASTEL projesi dahilinde kaliteye yönelik yeni testlerin yapılması ve diğer alanlarda ortak çalışmalarımız devam edecek. Hem üyelerimiz hem de sektörümüz için çok kıymetli çalışmalar gerçekleştiren Teknik İşler Çalışma Grubumuz, gündemindeki konuları çalışmayı sürdürecek. Dijitalleşme, sektörümüze ait ürünlerin bir platform altında toplanması ve e-ticaret çalışmaları konularında da sektörümüzün ihtiyaç ve taleplerine göre hareket edeceğiz.

TÜRKİYE İMSAD, ÇALIŞMALARINI BAŞARIYLA YÜRÜTÜYOR”

Türkiye İMSAD’ın faaliyetlerini ve Türkiye İMSAD ile ilişkilerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye İMSAD kurulduğu günden bu yana inşaat malzemeleri sektörünün tamamını kapsayan çalışmaları büyük bir başarı ile yürütüyor. Büyük, küçük tüm sektör temsilcilerinin ihtiyaç, görüş ve önerilerinin, gerek kamu ve gerekse kamuoyu nezdinde duyurulmasına ortam sağlıyor. Bünyesindeki çalışma grupları ve komisyonlarla farklı konuların tüm temsilcilerinin görüşleriyle harmanlandığı sonuçlar çıkarılmasını sağlıyor. Türkiye İMSAD’ın sektörümüzü ilgilendiren birçok komisyon ve çalışma grubunda yer almaktan ve yaptığımız çalışmaların değerlendirilmesinden de oldukça memnunuz.